6 Aralık 2009

Resimli Türban Atlası


Tatlı su sosyoloğu zomba yakın tarihimizi irdelemeye devam ediyor!
Kaybolan değerlerin(!) peşinden azimle koşan zomba büyük bir yaraya parmak basıyor ve İstanbul'daki baş örtülü teyze prototipinin neslinin 20 senede nasıl ortadan kalktığının belgeriyle açıklıyor!

O gözüken saçların her biri cehennemde sen yanarken seni sokacak zehirli yılanlar dönüşecek

Yıl 1970, İstanbul. Güzide şehirimizin nüfusu sadece 3 milyon. Trafik kelimesinin yaygınlaşmasına bile hala yıllar var ve şehirde tek bir türbanlı bile yok. Baş kapatma alışkanlığı hala ileri yaştaki kadınların rağbet ettiği bir sözde sosyal mecburiyet. Taşrada daha genç kadınlar arasında da çok yaygın. Bağlama şekli ise tek, başörtüsünü çene altından bir kez düğümlüyorlar. Saçların tamamen gizlenmesi gibi bir gereklilik yok, "o gözüken saçların her biri cehennem de sen yanarken seni sokacak zehirli yılanlar dönüşecek" diye köpüre köpüre anıran meczuplar da...

Yıl 1982, İstanbul geçen 10 senede Anadoludan çok yoğun göç alır ve kocaman bir köye dönüşür. Artık 59 model chevroletlerine atlayıp disko disko gezen maksi mini etekli genç kızlar yerini başörtülü köylülere bırakır. Buna rağmen islamın çarpık cinsellik anlayışının büyük baskısı nedeniyle cinsel saldırılar da astronomik olarak artar. İsrail Lübnan'a savaş açar ve güneyini işgal eder, böylece herkes yeni bir örtünme modeli ile tanışır: Türban.

1982 - Ortadoğu

Bugün etrafımızda gördüğümüz estetik kaygı uyandıracak kadar abes pek çok bağlama şeklinin atası, Lübnanlı kadınların geleneksel örtünme şeklidir ve özellikle Mısır'da, Lübnan'a destek anlamında hemen sempati toplar. (Son derece bulaşıcıdır.)





...Türban sansasyonu savaşın bitmesine rağmen hızını almadan yayılmaya devam eder. Hatta öyle ki konvansiyonel Türk tipi başörtüsü kullananlara kaşlar kalkmaya başlar.   "Ne münasabet! Saçlar gözükemez. Günah!"


1990'lara gelindiğinde İstanbul 20 senelik Anadolu istilasının zirvesindedir. Kendi içinde de çok hızlı bir şekilde  değişmektedir. Başörtülüler birer birer türbana teslim olur ve daha da garibi doğduğundan beri türbanlıymış gibi davranmaya başlar. Lübnanlı tadındaki kapanma şekli artık "default"tur* Türban islami ahlaktaki yerini de sağlam şekilde almıştır. iffet=türbandır.


Sanılanın aksine genelde Türban anneden kıza değil kızdan anneye geçer. "Kapanma" zamanı geldiğinde genç kızımız doğal olarak "Moda" olanı seçer. Bu kapanma şekli ona görece bir sosyal özgürlük de vermiştir. Eh bir annenin kızından daha az kapanması son derece uygunsuz olacağından, onlar da Türbana terfi eder.


Über liberal olduğunu iddia eden Zomba  her ne olursa olsun insanların istedikleri gibi giyinebilmesi n ve seçtiği bu kimlik ile yaşama ve eğitim alma hakkı olduğu fikrinin tamamen arkasındadır. İnsanların hayatını istediği mitolojik hikayelere göre düzenlemesine sinsi sinsi gülse de eyvallah der. Fakat burada kıçımıza sızı olan nokta en ufak bir karşı türban fikrine dindarların sanki bu değişmez bir dini-evrensel kuralmış ve türban binlerce yıldır ortalardaymış ve kültürümüzün bir parçasıymış gibi davranmalarıdır.

buyrun istediğiniz şekle girin ama martaval okumayın zira yemezler...

*default: öntanımlı, kafadan
** Such a pain in the ass




Blog Widget by LinkWithin

3 yorum:

Adsız dedi ki...

mantıklı...

Dingo dedi ki...

yetmişleri siögeleyen teyze çok tatlı evlat edinesim geldi

may-hem dedi ki...

tam okumadım ama ben çok dindarım deyim taksimde iki kadehten sonra arkadan kay diyen neşriyatı biliriz. ha bi de bunlar genellikle fetullahçı olur.
sonra derler ki birinin yaptığı bizi bağlamaz napalım kardeşim koleksiyonumuzu gösterelim

Yorum Gönder

Zombalıyorum.

 

Zomba Copyright © 2009 Zomba is Designed by Zula