Turkcell'den yükselen bok kokusu!

Bir ara hayata katacak bir şeyi olmayan hatta hobisi bile olmayan ve genellikle koyun hayatına ancak kapitalist şirketlerin açtığı pencereden bakabilen insanların sanal olarak oluşturduğu yeni bir sosyal statü simgesi hayatımıza girdi. Cep telefonu operatörleri.

Bu aklı evvellere göre Turkcell en iyi operatördü ve eğer biraz saygı görmek istiyor, insanların arkanızdan gülmesini istemiyor ve telefon numaranızı verirken utanmak istemiyorsanız, sahip olmanız gereken hat kesinlikle Turkcell'di.

Zaten tezek kokan Aycell başlı balına bir burun kıvırma nedeniyken, Telsim de o sıralarda hala Uzanlarda olması nedeniyle agresif reklamların dibine vuruyor ve tezek kokmasına gerek olmadan "Iyyy, Telsim mi kullanıyyoosssun!" yaftasını yiyordu. Bu komik durum Cep telefonlarının modellerinin de sözde sosyal statü simgeleri olmasının verdiği destekle sırasıyla Turkcell'in kendi numaraları olan 537, 536, 535 ve 532 dışındaki diğer hatlar da kısa sürede aforoz edildi. Halkanın son noktası ise bazı gerizekalıların 532'li hatlara eşşek yüküyle para verip dijital sosyal statü satın almasıyla noktalandı.

Geçtiğimiz bir hafta Turkcell'in tekelleşmesinin verdiği güvenle "Göt Büyüt" moduna geçmesi ve ufacık bir problemi bile çözememesi yüzünden cehenneme dönen ofis hayatımız yüzünden zombalanma sırası Turkcell'e geldi :-)

Binbir ortaklı, kimin elin kimin meme ucunda belli olmayan ve büyük ihtimalle devasa bir toplu seks seansındaki kadar ağır ve ağdalı ve gereğinden çok katmanlı bir şekilde idare edilen bu şirketin basit bir telefon numarası değişikliğini bile yapamayacak kadar aciz olması, en üst kademeden en alt kademeye kadar şirketlerini yemeğe çıkarken bile yaka kartlarını çıkartmayacak kadar çok seven ve ona inanan hatta anlamsız hayatlarını bu çok kötü tasarlanmış logonun arkasına hem de göğüslerini kabartarak saklayan çalışanları eminim çok üzerdi. Olayın müşteri temsilcileri ve müşteri hizmetlerindeki insanların salaklığını geçip neredeyse soygun haline gelmiş olması önce Turkcell müşterilerini akabinde de bizi çileden çıkardı! Nasıl mı?

Cell-O kardeşimiz X bir şirkete 3250 sms servis numarasını verir. Bir süre sonra ise büyük ihtimalle daha çok para kazanacağını düşündüğü başka bir şirkete(!) bu hattı devreder. Bu şirket anadolu kaplanı Blinkodur. Hala bu numaradan ne servisi verdiği belli olmayan Blinko ne üdüğü belirsiz servisini aynen şu şekilde ücretlendirir: Haftalık abonelik bedeli 12 sms. ayrıca her hafta gelen 6 servis mesajı çarpı 2 sms eşittir 12 sms daha. Haftada 24 sms. Bu arada düşülen dip not da aynı internetteki porno sitelerinin işletme mantığında ve şöyledir:

"Üyeliğinizi iptal etmediğiniz sürece her hafta bu ücretlendirme devam eder!"

Tabi üyeliğinizi iptal edebileceğinizi(!) düşündüğünüz için bu çok da önemli değildir. Cirosu belki avrupalı olabilen ama Kurum içi haberleşme, kriz yönetimi, ve müşteri ilişkilerinde hala ortadoğunun taşlı yollarında yol alan cell-o ve avenesi ufacık bir hata yapmıştır. Servisi veren blinko şirketinin telefonları neredeyse altı aydır çalıp çalıp açılmadığı ve şirketin kendi çağrı merkezinin de hiç cevap verildiği görülmediği için her hafta yok yere bir sürü parası çalınan ve üyeliklerini bir türlü iptal ettiremeyen kullanıcılar can havliyle Turkcell'in müşteri hizmetlerini aramışlar ve Turkcell'in çağrı kızları son darbeyi vurarak bu insancıklara 3250 servisin iptali için numaranın bir önceki sahibinin (yani bizim) numaramızı vermişlerdir.

Bu makus günden sonra şu tür telefonlarla muhattap olduk.

" Eüüü ben Aydından eşref, bakın yuzlerce kontürüm gitti bi de abuk sabuk edepsiz fıkralar geliyo bana hergün bak benim karıya boşattıracaksınız beni..."

"Selam, Ben aysu ya ben bi melodi indirdim ama hala her hafta kontürlerim gidiyor!"

"allah belanızı versin! Çat! Dıtttt!"

bu yazıyı yazmadan az önce gelen telefonda ise bir kadıncağız nolur biri bana yardımcı olsun diye ağlıyordu. Turkcell tam 6 ay boyunca çağrı merkezindeki kişilere doğru telefon numarasını veremedi. (Ya da vermek istemedi) Üyeliklerini iptal etmek isteyip edemeyen yüzlerce insandan her gün kazanılan parayı düşünün çünkü artık neredeyse her gün 100 telefon geliyor ve artık doğrudan suratlarına kapamaktan başka yapacak bir şey yok.

Kısır döngü şöyle işliyor. Turkcell bizim numaramızı veriyor, bizi arıyorlar, biz turkcell'i arayıp "eşeğin amına su kaçırdınız artık düzeltin şu numarayı" diyoruz. tamam cevabı alıyoruz. Arayanlara da servisle ilgilenen blinko'nun numarasını veriyoruz ama onlar birazdan tekrar arayarak ya orası açmıyo diye ağlamaya devam diyolar.

Basit bi toplu e-posta gönderimi ile çözülebilecek bu işi çözemeyen Turkcell'in 15 milyon abonesinin faturalarını doğru hesaplayabildiğine inanmak güç.

Demek ki neymiş, bilmediğiniz sms servisi götünüzde her an patlayabilirmiş. bırakın bu kıçı kırık melodi, logo, mobil arkadaş işleri ni de açın biraz blog okuyunmuş.